30 Aralık 2011 Cuma

FUTURIST MANIFESTOS


FUTURIST MANIFESTOS
EDITED BY UMBRO APOLLONIO
146 PLATES IN 8 COLOR
Thames adn Hudson 1973
232 Page

Bizans ve Türk Dönemlerinde Sardis CLIVE FOSS


Salihli Belediyesi 1. Baskı 2011
252 Sayfa - Sert Kapaklı

NEŞE ERDOK Figüratif Resimde Bakış Diyalektiği ve Bakış Espas İlişkisi


Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yayın No. 70
127 Sayfa + Bol Miktarda Resim
Büyük Boy

Reşat Ekrem Koçu Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü


Reşat Ekrem Koçu Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü
Sümerbank Yayınları 1969
255 sayfa
Büyük boy - bol miktarda çizim resimlerle süslü nadir bir kitap

20 Aralık 2011 Salı

Aptülika'dan Orijinal El İşi Birbirinden Güzel Kitap Ayraçları



Tamamı eşsiz el yapımı

Kuzguncuk Sahaf Vitrin 3






Levent Narınç Palyaçoların Ressamı


1970 yılında Bursa'da doğdu.
1993 yılında Uludağ Üni. Resim Bölümü'nü Yrd. Dç. Merih Ercan atölyesinde tamamladı.
" Çalışmalarımda palyaço olmaya yüz tutmuş figürlerin bir tuvalden diğer tuvale tiyatro yapar gibi durumları renk ve biçim parodisi içinde karşımıza çıkmaktadır.Hayatın tüm rollerini,çiplaklığını ve tembelliğini izleyicisine sunan palyaçolar resmin çıkış noktası olduğu gibi bazende hayattaki duruşunda çikip kendini oluşturuyor.Öte yandan tiyatronun düşsel ve görsel tatlarıda paletteki renklere karışıyor.

Palyaço aynı yüzde iki maske,hem çoşkunun hem hüznün iç içe geçtiği bir cümbüş,öte yandan etik ve toplumsal kaygılarımın anlatımına denk düşmektedir.Palyaço kendini oynarken bizi oynamaktadır.Charlie Chaplin bunun simgesel örneği.Palyaço,kendini birbirini sevenler için feda eder ve insanı duygulandıran Sendelemeleri,rolünün bir parçası sanan seyircilerin kahkahaları arasında ona sahnede can çekiştirmektedir.Bu olgunun resimsel anlatımına denk düşen görüntüsü oldu palyaçolar..."

FAİKA İSAMEDDİN Dekart ve Felsefesi


Kandilli Kız Lisesi Felsefe Hocası : Faika İsameddin
Tecelli Matbaası 1933
72 Sayfa

FUZULİ Leyla İle Mecnun


Maarif Matbaası 1956
304 Sayfa
Bu metin Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü
Necmettin Halil Onan
tarafından muhtelif yazmalar karşılaştırılmak suretiyle ve bir önsöz ilavesiyle baskıya hazırlanmıştır

Balaban ( İbrahim ) Dağda Duruşma



1. Baskı 1990
300 Sayfa
Yazarından imzalı
Bu roman Türkiye'de 1970 - 1980 yılları arasındaki, toplumsal çalkantıları yansıtır.
İki köyün birbiriyle olan çatışması, mahkeme duruşmaları şeklinde sergilenmiştir

İbrahim Balaban (1921Bursa, - *). Ressam, yazar.
1921'de Bursa - Seçköy, Osmangazi'de dünyaya geldi. Doğduğu köyün 3 yıllık okulunda eğitim gördü. 1937 yılının son günlerinde, henüz 16 yaşındayken hint keneviri yetiştirmek suçundan cezaevine girdi. Cezaevinde kendini avutmak için resim çizmeye başladı. Resimlerini zeytinyağına batırdığı renkli kalemlerle yapıyordu. Altı ay hapis ve 16,000 lira da para cezasına çarptırılmıştı; ancak para cezasını ödeyemeyince, para cezası üç yıl mahkümiyete çevrildi. Cezasının bitmesine çok az bir zaman kala dört mahkumun saldırısına uğrayan Balaban, cezaevinden çıktıktan sonra evlendiği gün düğün evini basan hasmını öldürdü ve yeniden cezaevine girdi. 1942 ile 1944 ve 1947 ile 1950 yılları arasını Bursa Cezaevi'nde geçirdi.
Cezaevindeyken önce babası Hasan Çavuş'un cinayete kurban gittiği; daha sonra da doğumda karısının öldüğü ve çok kısa bir süre sonra da çocuğunun ölüm haberlerini aldı.
Ateşin Başında
Balaban, Bursa Cezaevi'nde kendisinden 20 yaş büyük olan Nazım Hikmet Ran'la tanıştı. Onun desteği ve ilgisi sayesinde resim yeteneği ortaya çıktı ve gelişti. Nazım HikmetOrhan Kemal’i hikâyeci, Balaban’ı ise ressam olarak yetiştirmek istiyordu. İbrahim Balaban cezaevinde resmin yanı sıra felsefe, sosyoloji, ekonomi-politik konularında pratik bilgiler edindi. Ressam, yedi yıl süren Nazım Hikmet'li günlerini ileriki yıllarda yazdığı Şair Baba ve Damdakiler kitabında anlatmıştır. İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneye konan "Aslolan Hayattır" adlı tiyatro oyununda ve "Mavi Gözlü Dev : Nazım Hikmet" adlı sinema filminde (Yönetmen: Biket İlhan) bu kitaptan alıntılar vardır. Ayrıca kitabın oyunlaştırılmış hali Devlet Tiyatroları repertuarına alınmıştır.
Balaban, “Sanat yaşantının izdüşümüdür. Konu bir özdür, her öz kendi kabuğunu yapar. (Yani sanatsal biçimini oluşturur.) “ kuramını ortaya koymuş ve sanatını bu kuram üzerine oturmuştur. İlk sergisini 1953'te İstanbul’da, Fransız Kültür Merkezi'nde açtı. Sonraki yıllarda hemTürkiye'de, hem de yurtdışında pek çok sergi açtı. 1961'de Yeni Dal Grubu sergisindeki bir tablosundan dolayı yargılandı, ancak aklandı. Yine1968'de Gazi Dergisi'nde basılan bir tablosundan dolayı yargılandı; ondan da aklandı. 1969’da Adana’da sergilediği resimleri saldırıya uğradı.
Resim eleştirmenleri kendisini "Anadolu insanının yaşamından ve halk efsanelerinden yola çıkarak toplumsal gerçekçi yapıtlar üreten ressam" olarak tanımlarlar. Balaban, sanat hayatını Dağınık, Nakışsı, Ağır Aksak, Oyuncaksı, Tutsak, Özgürlük gibi dönemlere ayırır. Önceleri köy yaşamının yoksulluğunu, köylü üretim araçlarını resmeden sanatçı, giderek destanlara, halk inançlarına, kahramanlarına, söylencelere, mitolojiye uzanır. Giderek kente göçü, kentteki yaşam ve demokrasi mücadelesini ele alır. Son dönemde Anadolu Erenleri ve Bereket Anaları'nı resimler.

Bugüne kadar ikibinden fazla tablo ve bunun birkaç katı desen üretti; kendisi aynı zamanda yazar olup, yayınlanmış 11 adet kitabı bulunmaktadır.
Ressam, son olarak desen çalışmalarını 2005'te İstanbul'da sergilemiştir. Bu desenler Balaban-Yaşamın Çizgileri / Desenler (Remzi Oğuz Yılmaz) kitabında toplanmıştır.
1990 yılında yayınlanan İbrahim Balaban-yaşamı sanatı anılar yankılar (Ahmet Köksal) kitabından sonra; resimlerini içeren Balaban-Yaşantının İzdüşümü (Zafer E. Bilgin) 2008 yılında yayınlanmıştır. Hasan Nazım Balaban ve Zafer E. Bilgin tarafından hazırlanıp 2009 yılında yayınlanan Balaban-Bir Ressam Yunus Emre kitabı kendisi hakkında yayınlanmış şiir, yazı, makele, kitap ve ansiklopedilerden derlenmiş yazıların toplandığı bir başvuru kitabıdır.
Hapiste birlikte yattığı Nazım Hikmet de, onun "Bahar" adlı tablosundan etkilenerek "İbrahim Balaban'ın Bahar Tablosu Üstüne" adlı şiri yazacaktır: "İşte seyreyle gözüm, hünerini Balaban'ın /.........../İşte sürülen toprak / İşte insan: / dağın, taşın, kurdun kuşun efendisi. / İşte çarıkları, işte poturunda yamalar / İşte karasaban. / İşte sağrılarında kederli, korkunç oyuklarıyla öküzleri. / On yıl mapusta yattı ama, kaybetmedi umudunu Balaban. / İşte Seçköyünden Ali'nin kızı geliyor al taylarıyla tarlaya. " Ayrıca Nazım Hikmet, İbrahim Balaban'ın "Mapushane Kapısı" ve "Harman" tabloları için de birer şiir yazmıştır.

13 Aralık 2011 Salı

Nilgün Marmara daktiloya çekilmiş ŞİİRLER



3. Basım 2006 Everest Yayınları
171 Sayfa
*

1958 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi'nde bitirip, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı.
Sylvia Plath üzerine incelemeler yaptı. Plath'ın bireyin yalnızlığına ve varoluş sorununa bakışı genç şairi etkiledi. Nilgün Marmara, şiirlerinde çoğunlukla, 1. tekil kişinin düşle gerçek arasında gidip gelen, kırılgan izleklerini kullandı.
Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı. Küçük İskenderLale MüldürOrhan AlkayaCezmi ErsözEce AyhanGülseli İnalOnur Göknil ve Serdar Aydın gibi şairleri derinden etkiledi.
Sylvia Plath sevgisi, Marmara'yı ölümde de sevdiği şairin yazgısıyla birleştirdi. 13 Ekim 1987'de henüz 29 yaşındayken "yaşama karşı ölüm" dedi ve intihar etti. Kırmızı Kahverengi Defteradıyla yayınlanan günlüğünde "hayatın neresinden dönülse kârdır" ifadesi yer almaktadır.

Eserleri [değiştir]

Şiir [değiştir]

  • Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1988)
  • Metinler(1990)

Günlük [değiştir]

  • Kırmızı Kahverengi Defter (Gülseli İnal tarafından hazırlandı, 1993)

İnceleme [değiştir]

  • Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi (1985, Dost Körpe tarafından 20 yıl sonra Türkçe'ye çevrildi)

Ahmet Ümit ve Aptülika İmza Gününde Bizi Yanlız Bırakmayan Tüm Dostlara Teşekkürler













7 Aralık 2011 Çarşamba

İstanbul'un Yaşayan En Eski Sahafı Hayal Sahaf Vahan Amca





Vahan Amca Galatasaray Lisesi'nin Yan Duvarında Tezgah Açarken

Aptilüka'dan Yeni 45'lik Kapakları Cem Karaca ve Tanju Okan







Cem Karaca ve Apaşlar
Ferdy Klein Orkestrası
Resimdeki Gözyaşları - Emrah
Sayan Plak İlk Baskı
*
Tanju Okan
Şerefe  - En Güzel aşkı Bulacaksın
Dün Bugün Yarın Orkestrası
Çizimler : Aptülika
Philips
( Çizimler orijinal olup tamamen el işidir )

4 Aralık 2011 Pazar

Aptülika Ustamız ve Dostumuzdan 2 Adet Kapaksız 45'lik İçin Tasarlanmış Çok Özel Kapak





Bu iki adet 45'lik Kapağı tamamen el işi olup Atpülika ( abdülkadir Elçioğlu ) tarafından çizilmiş ve benzersiz ürünlerdir,
aynısından 1 adet dahi yeryüzünde bulunmamaktadır.